gece dönercisi olayı iyiymiş ama aynı zamanda çok sağlıksız bir şey bu.

gece pikniği.

yazmamış bişi

yazmamış bişi

bulutun tepesinde kollarını açmış şekilde bekleyen birisi var sanki.

yazmamış bişi

hafta sonu terapi seanslarımızın bir kısmı tamamlandı.

bir kase çay içtim sayılır.

şiiri eksik yazmışlar.(bkz: bir misafirliğe)bir misafirliğe gitsembana temiz bir yatak yapsalarher şeyi, adımı bile unutup, uyusam…kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksakekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalarnerede olduğumu hatırlamasamhatta adımı bile unutsam…

hastane bahçesinde beklemece…

bugün de akşamı ettik.

dolunay yükselirken çekmeye çalıştım, en fazla bu kadar oldu :(

(bkz: su veren itfaiyenin hortumu)

serpme kahvaltı işine bak kardeşim.

yazmamış bişi

kamptayım şekerim…

picnic mode.

toza, toprağa, rüzgara, güneşe doyduğum; suya hasret kaldığım bir haftanın ardından kalan an'lar… doğa da suya hasret…(bkz: meke gölü)su yok, eski güzel halini bilenlerin gözleri doldu.(bkz: obruk)yol kenarında oluşmuş, en büyük obruklardan birinin dibine kadar yaklaştım. korkudan titreyerek, dizlerimin bağı çözülerek.hasat vakti gelmiş.su kuyusunun dibinde ağaçlık bir alan.minik ellerden bana hediyeler.lavanta bahçesi, her yer mis.rüzgar erozyonu sonucunda çölleşmiş bir alan, bildiğiniz çöl burası.erozyonla mücadele sonucu

yazmamış bişi

“sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın?”